29 Nisan 2013 Pazartesi

Köyceğiz yollarında....

Merhabalar;
Bugün sizlere Köyceğiz'deki bir tesisten bahsedeceğim.Aslında Köyceğiz konulu bir yazı yazmak istiyordum ancak daha sonra daha çok fotoğraf ve veri ile daha verimli olacağını düşündüğüm için şimdilik bu tesisten bahsetmeyi daha uygun buldum.

Havaların ısınmaya başlaması bu sene biraz erken oldu; öyle ki deniz sezonu açıldı diyebilirim.Şimdi  tatilciler de yavaş yavaş yollara çıkmaya hazırlanıyorlardır.İster tatil için, ister haftasonu kaçamağı için Fethiye'ye doğru yola çıktıysanız, Köyceğiz de yol güzergahınız üzerindeyse ve bir molayı hakettiyseniz burası tam size göre: Kaptan Dinlenme Tesisleri...

Muğla-Fethiye yolu üzerinde, portakal çiçeklerinin eşsiz kokusu altında daha Köyceğize varmadan sağınızda yeşillikler içerisinde bir tesis göreceksiniz.Vaktiniz varsa mutlaka uğrayın derim.

Yemyeşil bir alan içerisinde ve dinlendirici bir mekan.Kahvaltı, 5 çayı ya da akşam yameği için mola verilebilecek mükemmel bir yer.Ancak güzelliklerini daha iyi keşfedebilmeniz açısından hava kararmadan gitmenizi tavsiye ederim.

Girişte işletme binasını ve masaları göreceksiniz.Bahçesinde patikayı andıran  yollardan, biraz gezinmek için ilerlediğinizde üzerinde küçük bir köprünün bulunduğu balık havuzu karşınıza çıkıyor..Lütfen dikkatli bakın havuza, balıkların ne kadar büyük olduğunu görünce ben çok şaşırmıştım:))) Maalesef balıkların fotoğrafını çekmemişim.Havuzun ilerisinde ise kümes var.Burada ördekler, tavuklar ve tavus kuşları mevcut.

cennet gibi bir yuva...


patikalardan devam....






renklerinin mükemmeliğini keşke daha iyi aktarabilseydim size....





Patikayı takip edip ilerlediğinizde yemyeşil ve çok geniş bir piknik alanı ile karşılaşıyorsunuz.Resmen gözünüz doyuyor yeşile.Ayakkabıları çıkarıp çıplak ayakla koşası geliyor insanın.

çıkardığı ilginç sesle bizi karşıladı sağolsun:)


Koş koşabildiğin kadar....
Muğla ve Fethiye  civarında yetişen ve dünyada nadir görülen Sığla ağaçları burayı mesken tutmuş.Kuru yongaları çeşitli ayinlerde  tütsü olarak kullanılmış olduğundan "günlük ağacı" da deniliyormuş.Bu ağaçtan elde edilen sığla yağının antiseptik özelliği olduğu söyleniyor. Hatta Kleopatra'nın bu yağı  "aşk iksiri" ve parfüm olarak kullandığı söyleniyor.
boyları 20 metreye kadar ulaşabilen Sığla ağaçları...

Burada bulunduğumuz süre içerinde bir iktidar kavgasına da şahit olduk:) Bir tavus kuşu ile bir horoz kaçış kovalayış içerisindeydi.Bize hiç aldırmadan ağaçların tepelerine kadar uzandı bu kavga.Bir ara horoz arkasındaki tavus kuşundan kaçarken, ufacık bir tavuk da horozuna yardım için koşturdu ki görmeye değerdi.Aşk işte:)


horoz ve tavus kuşunun ağaçlara uzanan mücadelesi
Bir de burada çok ilginç kökleri olan bir ağaç var ki görmeye değer.Yüzyıllardır KALP işareti insanlara sevgiyi ve aşkı anımsatmış.Nereden geldiğini bilmiyorum ancak bana hep ilginç gelmiştir. O yüzden kalbi andıran şekillere karşı algımda seçicilik var diyebiliriz.Nerede kalbi andıran bir taş görsem hemen alırım ancak bu sefer ki bir ağaçtı:)))

aşk ağacı:)))
ağacın diğer yandan görünüşü bu şekilde, notaları anımsattı bana:)
Benim gözümden burayı sizlere tanıtmaya çalıştım.Eğer yolunuz düşerse buraya bir uğrayın derim. Sizde daha da güzel anılar bırakması dileğiyle....


özgür kuşlar diyarı...


25 Nisan 2013 Perşembe

49. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu / 49. presidential cycling tour of turkey

                                                                         



                                                        
                                                        Merhabalar; 
başlıktan da anlayacağınız üzere bisiklet turunun 5. etabı Marmaris-Turgutreis arasında yapıldı ve sanırım şu dakikalarda da bitmiştir.Aslında benim de birçok kişi gibi haberim yoktu taa ki eşim Gökova'dan arayıp Muğla'ya geldiklerini haber verene dek.Hemen çıktım dışarı, Bodrum'a gideceklerse eğer yakından geçeceklerdi, yetişebilirdim:) Benim gibi onları bekleyenler vardı etrafta ama şehir merkezinde olsaydım daha renkli olurdu eminim:) Önce Güvenlik korteji geldi, ardından yandaki resimdeki araç (selamlama aracı diyorum ben ona) geldi ve sporcular kavşaktan göründüler :)     183 km'lik zorlu bir etap; resimlere dikkatle bakarsınız güneş altında ne kadar yandıklarını ve terlediklerini görebilirsiniz:))) Daha da güzeli bizlere gülümsediler, el salladılar hatta 2 sporcu, futbolcuların formalarını sevenlerine fırlattığı gibi matarasını fırlattı:)
Havadaki cisme dikkat:))))







İlk grubun ardında gelen 2. grup sporcular:)



Sporcuların ardından gelen araçları:)
en çok bu fotoğrafı sevdim, poz vermiş:)


VE TÜRKİYE'NİN TAKIMI  TORKU ŞEKER SPOR:))))
TÜRK SPORCU
MUSTAFA SAYAR'IN  BAŞARISINI UNUTMAYALIM!
 GURURLANDIK:)))





VE SONUÇLAR AÇAIKLANDI:
5. ETABIN BİRİNCİSİ 
                                                            Lotto-Belisol TakımındaN    Andre GREIPEL

24 Nisan 2013 Çarşamba

bana ya da bize dair...





Suyun dibinde yalnız denizkızı,
Gözleri kapalı,
Parıltısından habersiz şarkı söyler...





















Gördüğü güzelliğe adanmış deniz kartalı, 

 Senle görür gece deniz yıldızlarını. 







Soğuk sular keserken nefesini,
Açmalısın gözlerini,
Güneş ve geceye dair düşlerine erişmek için,
Çırpınmalısın bir süre.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Akyaka sahili...

Akyaka...
Gökova'nın sakin, huzurlu ve sıcacık deniz kenarı kasabası... 
Mavinin ve yeşilin birleştiği huzurlu yer;  özellikle de yazın habercisi olan şu günlerde.
Gökova ayaklarınızın altındayken kahvaltınızı yapıp daha sonra Akyaka'nın sahiline inebilirsiniz; tabii Sakar'ı dolana dolana geçtikten sonra:) Yani Sakar Tepesi.. 
                                              
        






Akyaka'da herşey sakin...
         Doğal halinde ... 






































Hep çizgi filmlere konu olan Ağaçkakan'ları görebilmeniz mümkün...



















Ya da akşam karanlığında yakılan dilek fenerleri etrafında toplanmış insanlar...
Hepsi kendi dilinde dilekler tutarken siz de iç geçirirken bulursunuz kendinizi...
Daha çok yazılacak şey var ama şimdilik bu kadarı geliyor elimden...