25 Haziran 2013 Salı

empati

merhabalar...
bu blogu yazmaya ilk başladığımda tanımlayıcı kelimelerimden biri de duygudurum idi.
yaşadığımız bir yolculuk hikayesidir anlatacaklarım.


Bir arkadaşımızın düğünü sebebiyle 4-5 gün  evvel yola çıktık Ankara'ya doğru. Afyon civarından geçerken, mermer işletmelerinin orda yaşlı başlı bir amca el etti bize.

çok fazla yapmasak da o gün dayanamadık ve geri gidip aldık amcayı. ilerde köyü varmış, yolumuzun üstünde...

başladık sohbete... amca 80 yaşında, günlük çalışanlardan, mermer yüklüyormuş araçlara. o kadar da zayıf ki. üstündeki kıyafetler 2 beden büyük ve toz içinde. 80 yaşında bir amca ve mermer taşlar. hayali bile çok üzücü. burnundaki taze sıyrık da iş kazası olsa gerek....

sağlık güvencesi yok. köyünde bir arazi varmış amcanın üstünde, ama diyor ki ''çorak toprak, sürülmüyor bile, taş gibi.'' kimseye satamıyormuş. üzerinde mal gözüktüğünden de sağlık güvencesi edinemiyor. çocuklarına sitem ediyor, yardım etmiyorlar diye. ''gelin bu araziyi üstümden alın'' demiş, ''biz napıcaz sonra, kime satıcaz'' deyip ilgilenmemişler. onlar da sigortasızmış. eli kolu bağlı kalmış amcanın da.''ona buna rica ediyoruz , üstünden ilaç yazdırıyoruz'' diyor.

ancak böyle mermer taşıyıp para kazanmaya çalışıyor.arada ekliyor ''bu mermer işi kolay değil, çokça genç kadın dul kaldı, koca taş düştümü ezip geçiyor.''

eşi de 79 yaşındaymış. diyor ki: ''geçen seneye kadar çapaya gidiyordu hanım, bu sene hastalandı, evde yatıyor...''  tarlaya çapaya gidenlere ne kadar az ücret verildiğini az çok biliyorum. ama ona muhtaç kalmışlar. zaten amcanın çalışacak gücü yok, onun da ne kadar kazandığını tahmin etmek zor değil.

ama köydeki ev kendilerininmiş, kömür yardımı alıyorlarmış bir de.

bir ara amca poşetini kurcalarken, eşimle birbirimizden bağımsız ve sessiz bir şekilde tedirgin olmuşuz. oysa poşetinden çıkarıp börek uzattı bize. çok duygulandım, aç olsam da yiyemezdim zaten.
köyüne doğru giderken, tutturdu sizi bırakmam bu gece diye :) amcayı kırmadan, yola devam etmemiz gerektiğini söyledik ve amcayı köyüne bırakıp devam ettik yolculuğumuza....

o an anladım insanların ne kadar muhtaç olduğunu, bir paket makarna da olsa muhtaçlar. bunu görmezden gelemeyiz. hepimizin çevresinde vardır muhakkak: gerek akraba, gerek her hafta pazarda gördüğümüz biri, gerekse çocuğumuzun sınıfından bir başka çocuk....

herkes kendi çevresindeki muhtaç olana yardım etse, bugünlerimiz çok farklı olabilirdi.

son yaşanan olaylar bir çok farkındalık yaşamamıza sebep oldu, artık çok daha farklı açılardan bakabiliyor insanlar tabulaşmış konulara. ama bunu sürdürmeliyiz ve farkında olmalıyız. en önemlisi 'empati'. 

Ya biz o amcanın yerinde olsaydık....





1 yorum:

  1. kesinlikle haklısınız.İnşallah bir şekilde o amcaya yardım ulaşır.

    YanıtlaSil